Türkiye’de toplam 361 müze bulunuyor.
Son 20 yılda en çok ziyaret edilen müze ve ören yerleri açıklandı.
Türkiye’de müze ve ören yerlerini 2023’te toplam 30 milyon 488 bin 975 kişi ziyaret etti.
Müze ve ören yerlerini 2024’ün ilk 4 ayında ise 7 milyon 348 bin 719 kişi ziyaret etti.
En fazla ziyaretçi “Konya Mevlana Müzesi”e gitti
Kültür ve Turizm Bakanlığından alınan verilere göre, en çok ziyaret edilen yer ise 15,8 milyon kişi ile ” Mevlana Müzesi” oldu.
Son 20 yılda ziyaret edilenler
Bakanlığın verilerine göre son 20 yılda en çok ziyaret edilen müze ve ören yerleri:
İstanbul Galata Kulesi
İstanbul Galata Kulesi’ni 3,1 milyon kişi ziyaret etti.
Galata Kulesi, İstanbul’un Beyoğlu ilçesinde yer alıyor. Adını, bulunduğu semt olan Galata’dan alıyor.
Bizans İmparatorluğu ile ittifak hâlinde olan Cenevizliler tarafından 1267’de, Haliç’in kuzeyinde bulunan Galata’da “Pera” adlı bir koloni kuruldu. Bu koloninin hakimiyet alanı zaman içinde Bizans tarafından verilen izinlerle genişlerken Cenevizliler, kuzeydoğu yönündeki tepeye doğru bu hâkimiyet alanını arttırarak 1335-1349 yılları arasında bölgede birtakım tahkimatlar inşa etti.
Mevcut kule alanında MS 6. yüzyıldan itibaren birtakım yapılaşmalar olsa da bugün bildiğimiz Galata Kulesi’nin inşaası 14. yüzyılın ortalarına dayanır.
İstanbul’un 29 Mayıs 1453’te Osmanlı Devleti tarafından fethedilmesi sonrasında Cenevizliler, herhangi bir çatışma yaşanmadan koloniyi Osmanlı’ya devretti.
1509’daki depremde hasar gören kule, 1510 itibarıyla onarıldı. Çatısının ucuna kadar olan yüksekliği 62,59 metre olan kulenin silindirik gövdesi taştan, çatısı ise betonarme. Bodrum, zemin ve asma kat dahil olmak üzere toplam 11 kat bulunuyor.
Galata Kulesi’nde asansör 6. kata kadar çıkar. Kulenin en üst katı olan 8. kata merdivenle çıkılır.
Ankara Cumhuriyet Müzesi
Ankara Cumhuriyet Müzesi’ni 3,2 milyon kişi ziyaret etti.
Cumhuriyet Müzesi ya da II. Türkiye Büyük Millet Meclisi binası 1923 yılında Mimar Vedat Tek tarafından Cumhuriyet Halk Fırkası toplantı yeri olarak tasarlanmış bodrum üzerine iki kat olarak kesme taştan inşa edilmiştir. Ancak o dönem birinci TBMM binası yeterli gelmeyince meclis binası olarak düzenlenmiş ve 18 Ekim 1924 tarihinde hizmete açılmıştır.
Bina, Türk Siyasi tarihinde önemli yeri olan ikinici TBMM, 1924-1960 yıllarında Atatürk ilke ve devrimlerinin gerçekleştirilmesi, önemli yasaların çıkarılması, uluslararası anlaşmaların imzalanması ve çok partili sisteme geçiş gibi Türkiye siyasi tarihinin önemli olaylara tanıklık etmiştir.
Nevşehir Göreme Ören Yeri
Göreme Ören Yeri’ni 5,7 milyon kişi ziyaret etti.
Göreme Açık Hava Müzesi Göreme kasabasının 2 kilometre doğusunda yer alan bir kaya yerleşim yeri. MS 4. yüzyıldan 13. yüzyıla kadar yoğun bir şekilde manastır hayatı yaşandı. Hemen her kaya bloğunun içinde kiliseler, şapeller, yemekhaneler ve oturma mekanları mevcut.
Bugünkü Göreme Açık Hava Müzesi manastır eğitim sisteminin başlatıldığı yer olarak kabul edilir.
Soğanlı, Ihlara, Açıksaray aynı eğitim sisteminin daha sonraları görüldüğü yerlerdir.
Kilisede işlenen konular Tevrat, İncil ve Hz. İsa’nın hayatından alınmıştır.
Göreme Açık Hava Müzesi’nde Kızlar ve Erkekler Manastırı, Aziz Basil Kilisesi, Elmalı Kilise, Aziz Barbara Kilisesi, Yılanlı Kilise, Pantokrator Kilisesi, Malta Haçlı Kilise, Azize Catherine Kilisesi, Karanlık Kilise, Çarıklı Kilise ve Tokalı Kilise bulunmaktadır.
Göreme Açıkhava Müzesi 6 Aralık 1985 tarihinden bu yana doğal ve kültürel varlık olarak UNESCO’nun Dünya Mirası Listesi’nde yer alır.
Nevşehir Hacıbektaş Müzesi
Nevşehir Hacıbektaş Müzesi’ni 3,5 milyon kişi ziyaret etti.
1248 yılında Horasanda doğduğu ve 1337 yılında eski adı Sulucakarahöyük olan bugünkü Hacıbektaş’ta hakka yürüdüğü kabul edilen Hacı Bektaş-ı Veli, Hoca Ahmet Yesevi ocağında yetişmiş daha sonra İran, Irak, Arabistan ve Suriye üzerinden Anadolu’ya gelmiştir.
Antep, Antakya, Maraş, Sivas, Tokat, Amasya, Çorum, Yozgat ve Kırşehir’den sonra Sulucakarahöyük‘e yerleşen Hacı Bektaş-ı Veli, burada hoşgörü, insan sevgisi ve toplumsal eşitliği temel alan felsefesini yaymıştır.
Dergah 30 Kasım 1925 tarihinde TBMM’nin 677 sayılı kanunuyla diğer tekke ve zaviyeler birlikte kapatılmış, Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan bir restorasyon projesi dahilinde 1957-1964 yılları arasında onarımı yapılmış ve 16 Ağustos 1964 tarihinde Etnografya Müzesi biçiminde düzenlenerek, ziyarete açılmıştır.
İzmir Efes Ören Yeri
İzmir Efes Ören Yerini 9 milyon kişi ziyaret etti.
Antikçağ’ın Anadolu başkenti Efes son derece görkemli bir metropolis. Eşsiz mimari eserleri binlerce yıldır ayakta olan bu mega antik şehir, Dünya Miras Listesi’ne de girdi.
Anadolu’nun ana tanrıça (Kybele) geleneğine dayalı, antik dünyanın yedi harikasından Artemis Tapınağı’nın da Efes’te olması önemini artırıyor. Efes Örenyeri’nde başta Hellenistik ve Roma olmak üzere; farklı uygarlıklara ait üst düzey kentleşme, mimarlık ve din tarihinin simgeleri bulunuyor.
Şanlıurfa Göbeklitepe Ören Yeri
Şanlıurfa Göbeklitepe Ören Yeri’ni 2,8 milyon kişi ziyaret etti.
Göbeklitepe Arkeolojik Alanı, Şanlıurfa kent merkezinin 18 kilometre kuzeydoğusunda, Örencik Köyü yakınlarında. Alan 1963 yılında, İstanbul ve Chicago üniversitelerinin ortaklığıyla gerçekleştirilen bir yüzey araştırması sırasında keşfedilmiş ve “V52 Neolitik Yerleşimi” olarak tanımlandı.
Tarihte yeni sayfalar açılmasına neden olan ve yüzlerce yıldır kabul edilen bazı bilgilerin değiştirilmesini gerekli kılan Göbeklitepe’nin keşif tarihi 1963 yılına gitse de ilk kazılar 1995 yılında başladı.
Bir yerleşim alanı olarak kullanılmayan yalnızca dinsel amaçlara hizmet eden bu yerde birden çok tapınak bulunur.
Bu yönüyle de yalnızca dünyanın en eski değil, aynı zamanda en büyük tapınma merkezi olarak kabul ediliyor.
Hierapolis Ören Yeri
Denizli (Pamukkale) Hierapolis Ören Yeri’ni 11,2 milyon kişi ziyaret etti.
Denizli İlinin 18 kilometre kuzeyinde yer alan Hierapolis Antik Kenti Bergama Krallarından II. Eumenes tarafından İ.Ö. 2. yüzyılda kurulmuş olup, Bergamanın efsanevi kurucusu Telephos’un karısı Hiera’dan dolayı Hierapolis adını aldığı söylenebilir.
Kent bir deprem bölgesinde bulunmasından dolayı meydana gelen depremlerle sürekli yıkılıp yeniden inşa edilmiştir.
Ancak bugün ayakta olan yapılar ise İ.S. 60 yıllarında olan büyük depremden sonra inşa edilmiş olup kent bundan sonra tüm Helenistik niteliğini kaybetmiş tipik bir Roma kenti görünümünü alarak ızgara planlı inşa edilmiştir. Hierapolis, Roma Dönemi’nden sonra Bizans Döneminde de çok önemli bir merkez olmuştur. İ.S. 4. yüzyıldan itibaren Hristiyanlık merkezi olması, İ.S. 80 yıllarında Hz. İsa’nın havarilerinden olan Aziz Philip’in burada öldürülmesi nedeniyledir. Kent İ.S. 4. yüzyılda Bizanslıların eline geçince Aziz Philip adına Martyrıum olarak adlandırılan sekizgen kilise inşa edilmiştir.
Bundan dolayı kentin ünvanı artar ve Metropolis ünvanını alır. Kent İ.S. 7. yüzyıldaki büyük depremle tahrip olmuş ve kent kimliğini kaybetmiştir. 12. yüzyılda da küçük bir kasaba haline gelmiş, İ.S. 13. yüzyılda Selçukluların egemenliğine geçmiş ve 14. yüzyıldaki depremden sonra tamamen terkedilmiştir.
Konya Mevlana Müzesi
Konya Mevlana Müzesi’ni 15,8 milyon kişi ziyaret etti.
Bugün müze olarak kullanılmakta olan Mevlana Dergahı’nın yeri, Selçuklu Sarayı’nın Gül Bahçesi iken bahçe, Sultan Alâeddin Keykubad tarafından Mevlana’nın babası Sultanü’l-Ulema Bahaeddin Veled’e hediye edildi.
Sultanü’l-Ulema 12 Ocak 1231 tarihinde vefat edince türbedeki bugünkü yerine defnedildi. Bu defin gül bahçesine yapılan ilk defin olarak kabul edildi.
Sultanü’l-Ulema’nın ölümünden sonra kendisini sevenler Mevlana’ya müracaat ederek babasının mezarının üzerine bir türbe yaptırmak istediklerini söylemişlerse de Mevlana “Gök kubbeden daha iyi türbe mi olur?” diyerek bu isteği reddetti.
Kendisi 17 Aralık 1273 yılında vefat edince Mevlana’nın oğlu Sultan Veled, Mevlana’nın mezarı üzerine türbe yaptırmak isteyenlerin isteklerini kabul etti.
“Kubbe-i Hadra” (Yeşil Kubbe) denilen türbe dört fil ayağı (kalın sütun) üzerine, 130 bin Selçuki dirhemine Mimar Tebrizli Bedrettin’e yaptırıldı. Bu tarihten sonra inşai faaliyetler hiç bitmemiş 19. yüzyılın sonuna kadar yapılan eklemelerle devam etmiş.
Nevşehir Zelve Paşabağları Ören Yeri
Nevşehir Zelve Paşabağları Ören Yeri’ni 3,4 milyon kişi ziyaret etti.
Avanos’a 5 kilometre, Paşabağları’na 1 kilometre uzaklıktaki Zelve, Aktepe’nin dik ve kuzey yamaçlarında kurulmuştur. Üç vadiden oluşan Zelve Örenyeri, peribacalarının en yoğun olduğu yerdir.
Üç vadiden oluşan Zelve örenyeri, Kapadokya bölgesinde peribacalarının en yoğun olduğu yer. Doğanın yarattığı güzelliklerden biri olan bu alan 13. yüzyılda Hıristiyanların önemli yerleşim ve dini merkezlerinden birisi oldu, papazlara verilen ilk dini seminerler bu yörede gerçekleşti.
Vadideki en önemli kiliseler olan Balıklı, Üzümlü ve Geyikli kiliseleri İkonoklastik dönem (728-842) öncesine tarihleniyorlar. Burada ayrıca Aziz Simeon adına yapılmış şapel ve birçok kaya yerlerinin yanı sıra tünel, değirmen, cam gibi yapılar görülebilir.
Haber Kaynağı: Anadolu Ajansı (AA)
GÜNDEM
23 Aralık 2024SPOR
23 Aralık 2024GÜNDEM
23 Aralık 2024SPOR
23 Aralık 2024SPOR
23 Aralık 2024GÜNDEM
23 Aralık 2024GÜNDEM
23 Aralık 2024