Kaza yapan 16 yaşındaki oğlu Timur’u yurt dışına kaçıran yazar Eylem Tok, özür diledi
Türkiye, bir ailenin hayatını karartan konusunu konuşuyor...
1 Mart akşamı, sizce Belgrad Ormanı istikametine doğru ilerleyen 5 arkadaş, motorlarıyla yola çıktılar.
Ancak seyir halindeyken bir ATV motoru arızalandı ve grup, Kemerburgaz yolunda emniyet şeridinde durmak zorunda kaldı.
Aşırı hızlı lüks araç, bir aile babasını hayattan kopardı
Bozuk aracı tamir etmek için ellerinden geldiğince önlem alan gruptakiler, motorları ters çevirerek gelecek araçları far ışığıyla uyarmaya çalıştı.
Fakat tüm çabalara rağmen aşırı hızla gelen lüks bir araç, geceyi faciaya çevirdi. Hızını alamayarak grubun arasına dalan araç 4 kişiyi yaraladı, 29 yaşındaki Oğuz Murat Acı'yı ise hayattan kopardı.
Yaralılara yardım etmek yerine oğlunu kaçırdı
Kazaya neden olan 34 EGG 06 plakalı Porsche marka lüks aracın direksiyonunda ise 16 yaşında ehliyetsiz Timur Cihantimur'un olduğu ortaya çıktı.
Kazadan hemen sonra Cihantimur, annesi tarafından hem olay yerinden hem de ülkeden kaçırıldı.
Türkiye'nin gündemine oturan bu olaya ilişkin soruşturma sürerken birçok ayrıntı da ortaya çıktı.
Cihantimur'un annesinin ünlü yazar Eylem Tok, babasının ise ünlü estetik doktoru Bülent Cihantimur olduğu tespit edildi.
Timur Cihantimur ve annesinin Mısır'a kaçtığı belirlenirken, havalimanı görüntülerine ulaşıldı.
İkilinin hiçbir şey olmamış gibi rahat tavırları ise dikkat çekti.
Yazar anne Eylem Tok, uzun bir yazıyla "özür diledi"
Olayın medyaya yansımasının ardından yazar Eylem Tok, uzun bir özür yazısıyla "ben de bir anneyim, beni de anlayın, teslim olacağız" ifadelerini kullandı:
Kamuoyunun dikkatine;
Öncelikle yaşanan tüm bu olaylar nedeniyle ne kadar üzgün olduğumu, ne kadar korktuğumu ve paniklediğimi belirtmek istiyorum. Kazadan bahsetmek benden ve ailemden önce, kazazedeler ve ailelerini daha çok üzecek ve yıpratacaktır.
Ancak oğlumun bizden habersizce o gün arabam ile dışarıya çıkmasının tüm sorumlusu benim, bunu kabul de ediyorum. Ben bir anne olarak bu durumun yaşanmaması adına gereken tüm tedbirleri almalıydım. Ancak ne yazık ki yazılanların hepsi doğru değil, oğlum olaydan sonra kaçmadı, aksine olay yerine yardıma gelen insanlarla birlikte o da yardım etti ki ambulans ve ekipler de çağrılmıştı, ancak ben sonrasında çok korktum. Yalan söyleyemem, bir anne olarak oğlum darbedilir mi, başına bir şey gelir mi diye ne olduğunu anlayana kadar yurt dışına çıkarmak istedim ve yurt dışına çıktıktan sonra boşanmış olduğum, oğlum Timur'un babası Bülent ile tüm yaralıların, kazazedelerin ilgilenilmesi için konuştuk.
Oğlum her gün "Türkiye'ye dönelim" diye ağlıyor
Biz yurt dışına çıkarken bir mağdurun öldüğünü dahi bilmiyorduk ki bunu öğrenince, evet ne yaparsak yapalım bu acı tarif edilemez ve dindirilemez ama hemen aile ilke iletişime geçmeye çalıştık.
Timur ise olayın olduğu andan itibaren her gün 'Lütfen Türkiye'ye dönelim ve ben cezam ne ise onu çekeyim, ben bir aileyi dağıttım' diye ağlıyor. Hiçnir zaman burada kalmak, bu suçlamalardan kaçmak gibi bir düşüncesi olmadı onun. Ama annelik iç güdüsü, lütfen beni de anlayın. Ben olay yerinde insanların telefonlarını da toplamadım, bunlar doğru değil.
Adalete teslim olacağız
Çok çok üzgünüm. Oradaki tüm çocuklar bizim de çocuklarımız, kazada ölen kardeşimizin ailesi bizim de ailemiz. Biz dönüp doğru olanı yapacağız ve adalete teslim olacağız. hem kendim adına hem de oğlum adına tüm kamuoyundan içtenlikle özür diliyorum.
Saygılarımla,
Eylem Tok